Pages

About Me

Fotoğrafım
Benimadımfarklı .
Antalya, Türkiye
14 yaşında olmam hiçbir şeye engel değil . Tabi ki bazı şeyler istisna lakin , düşüncelere ne yaş ne de insanlar engel olabilir . Bende engel olamadığım düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum . Umarım düşünmenize yardımcı olur .
Profilimin tamamını görüntüle

Hangisi daha başarılı sizce ?

MinelnurKapdan |. Blogger tarafından desteklenmektedir.

You can replace this text by going to "Layout" and then "Page Elements" section. Edit " About "

İzleyiciler

19 Eylül 2010 Pazar

Hayallerime Yaklaşıyorum ..



Evet malum öğrenciyiz .. Yarın da yeni eğitim ve öğretim hayatımız başlıyor . Hemde yeni bir okulda , yeni insanlar , yeni duygular düşüncelerle , yeni hedeflerle .. Yarın benim için oldukça heyecan verici bir gün . Liseli oluyorum artık . Bir kaç gündür heyecanı iyice sardı . Ne kadar belli etmesemde , umursamamaya çalışsamda içim kıpır kıpır . İnternetten bile araştırdım . Lisenin ilk günü ne yapılır , nasıl davaranılmalıdır vs . vs .. 
   Umarım güzel bir başlangıç yaparım . Hayallerime daha da yaklaştığımı hissediyorum artık . Hayatımda ki çoğu şey değişecek , değişmese bile yenileri eklenecek . Yeni arkadaşlar , yeni öğretmenler , yeni dersler , yeni uğraşlar , eğlenceler vs ..
E tabiki benim için yoğun günler geri geliyor . Tatilden sonra biraz zorlanacağım elbette fakat alışırım buna da diye düşünüyorum . Hem ben çalışmayı seviyorum . Özledim kitapları , testleri , optik formları :)
    Her şeyin gayet güzel olmasını umuyorum . :)
15 Eylül 2010 Çarşamba

Koş yoksa düşmezsin , yorulursun ..

     Hayallerim var benim . Ucu bucu olmayan , her an mutlu olmamı sağlayan hayaller .. Herkesin var hayalleri . Uçsuz bucaksız kendi dünyaları . Kimisi olağanüstü , kimisi olabilir şeylerle donatılmış şehirler de geçer hayallerimiz . Bizler o şehrin planlayıcılarıyızdır . O şehri görürüz , ama ulaşamayız bir türlü .. Yapmamız gereken o şehre doğru , düzgün yerinde adımlar atmaktır belki .. Hedefe kilitlenmek bu olsa gerek . 
     Hayal kurmak güzel şey . Benim mutlu olmamı sağlayan , sayısı sağ elimde ki parmakların sayısını geçmeyecek ama sol elimdekiler kadar da fazla olmayacak kadar az şeyin başında gelir .. :) Ve ben söz veriyorum o şehre , ulaşıcam oraya . Hepsini gerçekleştirmek için bıkmadan usanmadan koşucam ..
     Size tavsiyem , hayalleriniz varsa hiçbir şeye ihtiyacınız yok . Bu yüzden siz ve hayalleriniz başbaşa harika bir dünya kurabilirsiniz kendinize :)
13 Eylül 2010 Pazartesi

Mavisini Yitirmiş Yaşamak


       Okuduğum kitapların arasından en iyilerdendi diyebilirim . Ali Çolak'ın kaleminden okuduğum tek kitap . Tek kitap olmasına rağmen yazara hayran bıraktı beni . İçinize giriyor okurken cümleler . Onları içinizde okuyup , sorgulayıp , yaşamanızı sağlıyor . Kitapta anlatılan her şey sanki size yazılmış bir mektup gibi . Öyle de gerçi . :) Yazarın bir gazete köşesinden okurlarına gönderdiği mektuplardan oluşan , sevgi ve içtenlikle oluşan bir kitap . İlk elime aldığımda kendi köşeme çekilip ardarda iki kez okumuştum . Okurken insanı biraz depresif yapıyor ama çok güzel şeyleri sorgulayıp düşünmenizi sağlıyor . 

 - Kitaptan bazı hoş alıntılar ;

* Bugün güneş farklı bir yerden doğmadı . Dünya yine o eski , o bildiğimiz yalan dünya .

* Aslında yüz yüzedir hayatla ölüm . Bir tülün arkasıyla önü gibi . Perdeyi aralar , bir alemden diğerine geçeriz .

Tıkabasa yalnızız .

    

Son günlerde hayat gerçekten bunaltıyor insanı . İnsanlar iyice birbirlerine benzemeye başladı . Konuşulan konulardan giyilen kıyafetlere kadar her şey o kadar sıradan ve basit hale geldi ki .. Hissedilen duygular bile oldukça basit . 
    Artık insanlar anlamk yerine sadece anlatmayı tercih ediyorlar . Çünkü onlar için dünyada sadece "ben" var . Bencillik duygusu işte . Herkes çevre yaptığını sanarak farkında olmadan adım adım yalnızlığa daha da fazla yaklaşıyor .
     Aslında herkes çevresindeki karaktersiz insanlarla doğru orantılı olarak yalnız . Günümüzde insanlar bu yalnızlığın , sadece normalde 2 gün giden telefon şarjlarının artık 5 gün gitmesiyle anca farkına varabiliyor .
    Şimdi benden herkese bir tavsiye , çevrenizde kendi kişiliğine sahip insanlara yer vermeye çalışın , aksi takdirde herkesten yalnızsınız . :)
9 Eylül 2010 Perşembe

" Nerde o eski bayramlaaar .. " denilen bayramlar . Cidden nerdesiniz ?

Eskilerin dilinde her bayram bir tümcedir . " Nerde o eski bayramlar ? " Merak ediyorum gerçekten o eski bayramları . Onları unutulmaz , vazgeçilmez yapan anıları . Görmek , yaşamak istiyorum o bayramları . İlle eski olsun diye ısrar etmiyorum , sadece normal , sıradan bir "bayram"da yeterli olur bana . Günümüzün ve şehrimizin getirdiği şartlar doğrusunda bayram havasını hiç mi hiç hissedemiyorum . 
    Bazı televizyon programlarından gördüğüm ve eskilerden duyduğum kadarıyla erken kalkılırmış sabahları . Şimdiyse , örneğin bu sabah , gözümü açıp günün doğduğunu farkettim ve saate bakmak için telefonuma uzandığımda 32 tane bayram mesajıyla karşılaştım . Ancak o zaman dank etti bayram olduğu . Büyük bir heyecanla kalkıp , elimi yüzümü yıkayıp , saçlarımı tarayıp , yeni kıyafetlerimi giyip koşaş koşa aile büyüklerinin elini öpmeye .. Gitmedim tabiki . Ne yaptım ? " Daha erkenmiş . " diyip rüyama kaldığım yerden devam ettim . :) 
    Kardeşim ve arkadaşları çaldı kapımızı zaten bir tek . Tüm şekerler ve çikolatalar bize kaldı işte bu iyi bir yanı kimselerin gelmemesinin . :) Çıkıp dolaştık biraz , alışveriş merkezleriyle bayramlaştık , ellerini öptük ( para harcadık ) , ve bunun karşılığında da bize şeker ikram ettiler ( para verdiğimiz ürünleri aldık sadece -.- ) ve şimdi tekrar evimdeyim .
     Uzun süredir elime almadığımı farkettiğim , başucumda beni bekleyen kitabıma döneceğim artık . Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı zamanı ..
8 Eylül 2010 Çarşamba

Bu adam gerçekten harika .

Küçük İskender'in en sevdiğim kitabıdır . Hepsinin yeri ayrıdır bende lakin , bu bambaşka . Sokak çocuklarının temel ders kitabı derler bu kitaba . İnsan kendinden bir şeyler mutlaka buluyor bu kitapta . Ve hepimizin içinde az da olsa sokak çocukluğu olduğunu anlıyoruz belki de . Yazarın kendi kişisel tercihleri düşüncelerine engel olamıyor , aksine ona bir şeyler kazandırıyor bence . Önyargıyla yaklaşmadan mutlaka okumalısınız .

Çok abartıldılar .


Evet . Tüm Dünya'da ses getirmiş olabilirler ama doğrusu benim zihnimde o kadar da yankılanmadılar . Çok ilgi topladı . Tabiki güzel , hayal gücünün sınırları zorlanmış bir seri fakat bu kitaplardan daha çok ilgili hakeden ve o ilgiyi göremeyen çok daha fazla kitap var . Kitapların perdeye aktarıldığı filmdeki oyuncu kadrosundan kaynaklanan popülerliğin özellikle 10-18 yaş arasındaki gençlerin üzerinde büyük etkisi olduğu bir gerçek . Ama sonuç olarak , abartıldığı kadar sevmedim , sevemedim ben bu kitapları . Sadece S. Meyer daha önce başka yazarların seçmediği bir konuyu seçerek dikkat çekti o kadar .

Bir gün bu kitabı okumaktan bıkarsam anlayın ki , ölmüşüm -


Üç sene önce okudum ilk kez bu kitabı . Ve hala canım sıkıldıkça alırım kitaplığımdaki baş köşesinden , ilk okuduğumdaki duygulardan hiçbir şey kaybetmeden okurum . Oldukça acıklı ve ilginç bir hikayesi var kitabın . Filmini izlemedim henüz ama en kısa zamanda izlemeyi düşünüyorum . Okuyacak olanların kitaplıklarının baş köşesinde bir yeri bu kitaba ayırmayı göze alması gerekiyor :)

Asla asla dememek gerektiğini anlıyor insan .


İlkokuldan beri hayatımda çok önemli bir yer " okumak " . Oldukça da seçici oluyorum malesef . Ya severek okurum yada hiç okuyamam . Belkide o yüzdendir ki hiçbir kitabı bitirdikten sonra " Kötüydü . " diyemem . Neyse konuyu çok çarpıtmamalıyım . Çok öncelerden beri Harry Potter'a karşı bir soğukluk duyardım . Çünkü o herkese göre " çocuk " işiydi . Okumadım da izlemedim de. Ama yaz tatilinin getirdiği can sıkıntısıyla ve arkadaşlarımın ısrarı üzerine okumaya başladım . Ve şimdi dördüncü kitabını büyük bir merakla okuyorum . Ama yinede ağırdan alıyorum , sanırım bitmesini istemiyorum bundan kaynaklanıyor .

Nasıl başlayacağımı düşünmüyorum .

    Her zaman yeni şeylere başlarken nasıl başlamalıyım , ilk olarak ne yapmalıyım gibi onlarca soru beynimizde yaşamaya başlayan kemirgenler olarak baş gösterir . Ama bence nasıl başlayacağımızı düşünmek , başladığımız yola nasıl devam edeceğimizi düşünmekten alıkoyar bizi . Bu yüzden nasıl ilerleyeceğini düşünmek çok daha iyi şu durumda . Ve ben başlamadım , ilerliyorum .. Hepinize meraba (: